Dün gece sinemadan gece 1'de eve gelen anne uyanamayınca, baba imdada koştu, anneye +1 saatlik pazar tembelliğine fırsat yarattı :)
Kasım ayında bu güneşi bir daha bulamayız diye, Özge'nin tavsiyesi üzerine Çekmeköy Cappuccino club'a gittk, hani barlarda damsız girilmez diye tabela olur ya burada da sanki çocuksuz girilmez diye görünmez bir tabela var gibiydi, bu kadar kalabalık çocuklu bir mekan bir tek okullarda olabilir ;)
Mekan süper, servis sıfır, ama dostlarla bir arada olmak her zaman güzel...
Zeyno, Nil'e bayıldı... Nil sonunda ele avuca gelmeye, poposunun üstüne oturmaya başlamış, Zeyno kızı resmen içine soktu, sevgiden(!) :)))
Dün ağzına lokma koymayan Zeyno, bugün sabaha yine kahvaltısız başlamıştı, mekana oturunca hiç baskı yapmadık ( sinirimizi bozmak istemedik), Zeyno önce babasıyla yağda yumurta yedi, sonra çatalı batırıp bir tane haşlanmış yumurtayı mideye indirdi, çocuk resmen dengesiz... Yani bir de millete iştahsız iştahsız diye anlatıp duruyoruz, Özge ve Orkun dalga geçtiler, çocuk daha ne yesin diye :)))
Arabaya bindik, Edişko'ya doğru yola çıktık, birlikte uyumayacaklarını bildiğimizden, ayrı ayrı uyuttuk, Zeyno arabada, Eda evde uyudu...
Geçen sefer Zorlu'da akşam yemeği yediğimizde, ayrılırken ortalığı birbirine katan, benim en yakın arkadaşım Eda diye 7 cihana anlatan Zeyno ve Eda'nın ilk buluşma anı çok ama çok güzeldi, ama bu mutlu tablo, bugün herşeye mızmız Eda'nın sürekli huysuzlanması, eli kolu durmayan Zeyno'nunda Eda'nın bu huysuzluğuna çanak tutacak her türlü gıcıklığı yapması sonucu bugün Ece ve bana resmen hunileri taktırdı...
Biraz dinlenmek.,hem de hasret gidermek için, Elif'e gittik, çocukları 3'ledik, yazık yavrum Ali' de bugün Zeyno'dan nasibini aldı ;)))
Mutlu mesut başlayan, gün boyu bir dargın bir barışık devam eden günümüz, gecenin sonunda anneeeee Eda'yı bırakmak istemedim çığlıkları ile son buldu :)))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder