Hani Can'ın dişi kırılmıştı ya, dolgu demişlerdi...
Babası aldı götürdü acıbadem'e... Sevgili doktorumuz dişçi olmasının yanısıra insan sarrafı çıkmış, bu işin babasıyla olmayacağını şıp diye anlamış :)) haftaya anne getirsin, biz de anesteziyi hazırlayalım durmayacak galiba demiş :))
Geçen hafta ben götürdüm... Önce keyifli keyifli oturduk kapıda bekledik... Kara tahtaya çizgiler çizdik :))
Sonra içeri girince huzursuzlandı. Oda tabi kalabalık, anestezist, diş doktorumuz, 2 tane yardımcı felan...
Doktoru bana dediki istersen anestezi veririz ama başka bir yolu daha var, bebeği kendine çevireceksin, bacaklarını karnına dolayıp oturacak, sonra kafasından tutup onu terse doğru kendime yatıracağım, bu pozisyonda elleri ve bacaklarını siz, kafasını hemşire tutacak, çok ağlayacak ama ben anestezi vermeden en fazla 3 dakika içinde işi bitirmiş olacağım, olur mu dedi? Olmaz mı? Bal gibi olur...
Allah bana dayanma gücü verdi, tam da doktorun söylediği gibi yaptık. Ne anestezi, ne ilaç, 3 dakikada yaptık dişi :) tabi Can ağlamaktan helak oldu, doktor onu kaldırdığı anda ablasının kucağında koşarak odayı terk etti :)
Bu dolgu geçici bir dolgu oldu, can pek durmadığı için estetik dolgu da olmadı, ama zaten tek amacı sinirlerin ucunu kapatıp, havayla teması önlemek...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder