Bu Pazar güneşe uyandık, hem de ne güzel bir güneşe… Zeyno’nun daha kargalar uyanmadan uyanıyor olması en çok bu işe yarıyor J Daha millet gözünü açıp kendine gelmeden, biz çoktan evden çıkmış, gideceğimiz mekana gitmek için yollara düşmüş ve trafiksiz gidebilmiş olabiliyoruz.
Babamın işleri dolayısıyla İstanbul’a gelmişti, annem ve babam. Biz de hep birlikte Etiler Harvard Cafe’ye gittik, önce hava serin olur diye düşünüp, içeride oturduk, ancak daha sonra Zeyno’yu biraz hava aldırmak için dışarı çıkardığımızda, havanın dışarıda çok daha iyi olduğunu fark ettik ve günün kalan kısmını dışarıda geçirdik.
Buarada Harvard Cafe bebekle gitmek için çok ideal bir yer. Biz giderken biraz endişeliydik ve Zeyno orada rahat eder mi diye, ama gidince neredeyse her masada en az 1 bebek/çocuk olduğunu gördük, garsonlar sizi bebek ile rahat ettirmek için her şeyi yapıyorlar resmen.
Valla karsız ve yağmursuz bir Pazar gününün sonuna kadar tadını çıkardık resmen,,, hatta Zeyno’cuk oksijen çarpmasından epey bir uyudu J Güneşin altında uzun süre kalmaktan biraz yanakları pembiş bile oldu kuzumun J
* anneanne, yeşil bana çok yakışıyor değil mi?
*Ya anneanne, sürekli birşeyler yedirmeye çalışıyorsun, ağzım yüzüm yemek içinde poz vermek zorunda bırakıyorsun beni...
Ben gülerim ama ağzımı asla açmam, bunu unutma :)
* anneanne, yeşil bana çok yakışıyor değil mi?
*Ya anneanne, sürekli birşeyler yedirmeye çalışıyorsun, ağzım yüzüm yemek içinde poz vermek zorunda bırakıyorsun beni...
Ben gülerim ama ağzımı asla açmam, bunu unutma :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder