Gunlerden 11 Aralik Pazar, sabah saatlerinde sevgili dostlarimiz Tuncay`lar ile Macau feribotunda bulusmaya karar verdik...
Guzel bir gunun bizi bekliyor olmasi gerekiyordu...
Saat 10`da bulusacagimizi soylemistik, ama biz biraz gec kaldik... HK istasyonundan Macau ferry`lerinin kalktigi limanin bu kadar surecegini nasil tahmin edebilirdik ki... basladik kosmaya. ve tabi ki emektar Maclaren bebek arabamizla... ama ne olduysa bir anda oldu, araba takildi ve Can arabadan firladi gitii. megersem Ilker aceleden baglamamis Can`i arabaya... Allah`im hayatimda boyle bir korku hatirlamiyorum... Araba bir yana Can bir yana uctu,,, Cocuk neye ugradigini sasirdi, tabi ki bizde... O anda aklim basima geldi, ya niye bu kadar kosuyoruz, bir sonra ki ferry bir saat sonra ona bineriz dedim, ve sonra biraz sakinledik... zaten ferry`de 10da degil 10:30daymis...
bulustuk ve bindik ferry`e... 50 dakikalik ulkeler arasi yolculugumuz basladi :)
HK nasil Cin`e ait ozel bir bolge ise Macau`da aynen o sekilde Cin`e ait baska bir ozel bolge... 99 yil Portekiz somurgesiymis... Hatta 1999`da Cin`e devir edilene kadar Macau dogan Cinliler Portekiz vatandasi sayiliyormus ( bir Cinli icin ne buyuk sans) Turk pasaportlarina vize istemiyor, ancak Turk`lere yapmadigini da birakmiyor... Tuna`nin kiz kardesi Tugce`de bizimle birlikteydi ve biz indikten sonra HK ID kartlarimizla 2 dakikada gectigimiz kapidan, kizin gecmesi tam 40 dakika surdu. kizi bir odaya almislar ve telefonunu tum whatsapp yazismalarini, tum fotograflarini tek tek kontrol etmisler. yanindaki paraya kadar sorgulamislar...
Turkiye`de tartistigimiz sacma gundem bir yana, dunyada artik 2. degil 3. sinif ulke vatandasiyiz haberimiz yok...
Macau. Cin`in kumar adasi, oyle ki zengin Cin`liler Los Angeles`a kadar yorulmasin diye, bir tane buraya kopyalamislar...
Asagidaki fotograflar her ne kadar 1 gunu cok guzel gecirmisiz gibi gosterse de, bence Macau girisine bir tabela asilmali ve cocuklar giremez yazilmali :)
Ben bunu saymiyorum. Macau`ya cocuklari uyutup, bir kerede buyukler olarak gelmeliyiz ve gercekten su meshur Macau neymis gormeliyiz bence :)
Aslinda ferry yolculugumuz cok guzel baslamisti, ancak Can`in midesi bulandi ve tum yolu kucagimda oturarak gecirdi...
Neden emektar Maclaren dedigimi sanirim anladiniz... Yil 2011, 5 aylik hamileyken Amerika`da NY`dan almistik arabamizi , o zaman pembeydi kilifi, Zeynep tam 3 yil kullandi, ondan sonra Can oldu, baktik araba saglam degistirmeye kiyamadik. kilifini degistirdik, kullanmaya devam ettik. Buraya gelince Cin mali 2 cocukluk bir araba aldik ama 1 ay sonra kirildi (zaten 80USD`ye almistim) :)
Donduk bizim emektar Maclaren`e... bu sefer baktik Zeynep yurumuyor, arkasina kaykay aldik... Sonuc olarak suanda 2 cocuk one, bir cocuk (Sarp) arkaya oturuyor.. Ilker`de saka maka iyi kas yapti cocuklari bu sekilde dag tepe yokus iteklemekten...
Bu arabanin kirildigi gun kendisine 1 dakikalik saygi durusu yapacagim... :)
Macau`nun guzel kumarhane otellerinden birisi,,, ancak tabi ki de biz sadece lobisini gorebildik... :(
Ve bu da ufak bir Venedik simulasyonu yapilmis baska bir otelleri... Sevgili Tugce bugunden sonra evlilik ve cocuk planlarini 5 sene erteledi sanirim :)
Gun boyu simarmaktan helak oldular... Burasi da bir temple... icerde tanrilara armagan ettikleri meyveleri yemege calisip durdular... Hele Can `apple, apple` diye bir agladi ki, gorenler cocuga hic meyve vermiyoruz sanacaklar... :)
Bence gunun anlam ve onemini ve Ilker`in yorgunlugunu anlatan en guzel fotolardan biri budur :)
Solugu TGI Friday`de aldigimiz o son dakikalar ve ictigimiz bira ve kokteyler hic bitmesin istedigimiz dogrudur :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder