Zeyno ve Can

Zeyno ve Can

26 Mart 2016 Cumartesi

avent gözüme gözükme

Zeynep doğduğundan beri bizim evde Aventten başka hiçbirşey kullanılmadı... en başından beri süt sağma makinem avent diye, önce onun biberonlarını aldım, sonra emziklerini...

Zeynep'de aventten mennun kalınca, Can'da hiç başka birşey denemedim bile...

Can emziği sadece uyurken alıyor, ama bugün diş çıkarması yüzünden çok huysuz olunca, arabada doktordan dönerken de verdik ağzına... öyle hırslı emmiş öyle hırslı emmiş ve ısırmış ki emziği, emzik kopup boğazına kaçtı....

Çocuk resmen boğulabilirdi :(

Bu emzikle işimiz birkaç ay kaldı, inşallah bundan büyük ve kötü birşey yaşamadan bu defteri kapatırız....




ibibik horoz Can günlüğü

Can sabahı sabah ettirdi, kendi de mahvoldu, bizi de mahvetti...

Sebep belli oldu, diş!



bu sabah Zeyno'nun KBB doktoru ile kontrolü vardı, sevgili Pınar hocamıza gitmişken, Can'ı da muayene etti. Bademciğinde, kulağında hiçbirşey yok dedi... sadece salya sümük nezle ve 3-4 yerden diş patlatmış dedi.... zaten bu dişler patlarken, insanda bir vucüt zayıflamasını/kırılması oluyormuş....

hatırlıyorum, Zeyno'da köpek dişlerini felan çıkarırken, sürekli nezle olurdu, ben bak ya çocuk hem hasta hem diş çıkarıyor diye üzülürdüm, meğer bu iş yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan hikayesiymiş.


Pınar hocamız, biz peditus başlayalım dedi... 6 saatte 1 calpol... ayrıca dişler için dentinox jel....

valla dentinox bir mucize... sürüyorsun çocuk nasıl rahatlıyor, nasıl rahatlıyor... Zeynep için amerikadan orajel'ler getirtmiştim, Can için Almanya'dan bir diş kremi aldırmıştım, hepsi aynı işi yapıyormuş... alıyorsun eczaneden 9 liraya bir jel, çocuk da rahat ediyor, sen de...

25 Mart 2016 Cuma

Bir okul etkinliği daha...

Bugün anneler ve çocukları günü vardı okulda... Sağolsun bu zamana kadar ben işten çıkamayınca hep babaanne gidiyordu... Bugün onun işi vardı, ben katıldım... Zeyno ve diğer tüm çocuklar annelerini görünce nasıl mutlu oldular ama nasıl... Bize bale dersinde öğrendiklerini gösterdiler :))

Yarım saat su gibi geçti, ne onlar ne biz bitsin istemedik... 






Ç


İbibik horoz Can hasta :((

Bu haftasonunu nasıl da iple çekiyorduk oysa, malum haftaarası birbirine hasret bir aileyiz biz...

Ama bugün eve geldiğimde Can bizi hasta karşıladı, hem de baya baya salya sümük bir durumda :(

Öğlen uykusuna da adam akıllı yatmamış. nasıl sersem nasıl sersem...

1 kaşık minoset şurup verdim, burnunu temizleyip yatırmaya çalıştım, ama uyutmak ne mümkün...  Şuanda saat 00:10 hala yarım saati geçen bir uykusu olmadı :(( tabi ki bizim yatakta, hatta şuanda ayağımda sallıyorum, bir yandan da bu satırları yazıyorum... Eeee neymiş, bebek ayakta sallanır mıymış, valla hastaysa eğer uyusun diye herşey yapılırmış :((( 

Yarın zeynonun operasyon sonrası 1.hafta doktor kontrolü olacaktı, ama sanırım Zeynep'den çok Can ile ilgilenecek yarın Pınar hocamız...

Yaaa bu  çocuklar hastalanmasın lütfen yaaaa

Ps: erkek adam iş yapar mı, valla göre göre eline toz bezini de alır, her işi de yapar :))

20 Mart 2016 Pazar

Soda delisi, Efe kopyası...


Eyy sevgili Dudu, valla ben Efe'yi ve onun ultra garip huylarını kınamadım, ama bu Can bebesi neden hiçbir kan bağı olmamasına rağmen Efe'nin bütün garip huylarını tek tek sergiliyor cidden anlamak mümkün değil...

Dedesi soda içiyormuş, Can gelip istemiş, tadına baktırmış, önce yüzünü ekşitmiş...içiyormuş, yüzünü ekşitiyormuş, sonra tekrar içiyormuş, en sonunda paylaşmamaya karar vermiş  ve sodayı alıp kaçırmış :)) ve en sonunda güzel bir gaz çıkarmış tabi :)))

Gözü kapalı, ağzı açık....



Güneş gözlüğü taktığı için bu kadar mutlu kaç çocuk olabilir acaba :))  

gözünü kapatınca ağzını açıyor şapşik :))


Kedi adam Can

Can resmen çabuk  büyüyor... Önünde rol model abla olunca, bebeklik değil çocukluk yapıyor... Mesela hiç yumuşak bebek oyuncakları ile oynamadı, direkt sert bebeklere geçti. Diş kaşıyıcılar kullanmadı, ablasının çay takımı kaşık çatallarını kullandı... Oyun hamurları 3 yaş altı için uygun değil deniyor, ama Can hergün ablasıyla oyun hamuru yapıyor... Beceremese de makas tutuyor, boya yapıyor...


ve son olarak da bu haftasonu ablası yüzünü boyatıp kedi kız olunca, bir baktım Can'da girmiş yüz boyama sırasına bekliyor,.. Sıra ona gelince de hiç mızırdanmadan durdu ablanın önünde, abla da onu kedi adam yaptı... Aynada kendine bakıp güldü güldü güldü...



Ya Cancan yaaa, annem sen daha küçüksün yaaaa :))

Bombalar altında bir haftasonu...

Resmen korku cumhuriyetinde yaşıyoruz... Doğuda her gün patlamalar oluyor, insanlar ölüyor diye üzülürken, daha Ankara güvenparkta ki saldırıyı unutmamışken, cumartesi günü taksimde patladı bomba... Günlerdir korkar halde yaşıyoruz, evden işe işten eve geliyoruz. Kapalı mekanlara girmiyoruz... Geldi bomba taksimin göbeğinde patladı :(


Cumartesi günü sevgili Özlem ve Hakan'ın biricik kızları Zeynep'in doğumgünüydü, Emirgan'da birşey olmaz deyip dualarla çıktık evden...



Bugün de sevgili Efe ve Güliz'in bal kızları Elif'in 3. Yaş doğumgünü partisi vardı Etiler'de... Evden çıkıp mekana gidene kadar 200metrede bir polisler vardı, yollarda, üst geçitlerde, otobüs duraklarında, benzinliklerde... Resmen bomboştu yollar...


Doğumgününden ayrılırken Zeynep, patlamasız yoldan eve dönelim dedi, Allahım yaa çocuk bile etkileniyor izlediklerimizden, konuşulanlardan...



Lanet olsun, bu ülkeye bu günleri yaşatan, yaşamak zorunda bırakan kim varsa lanet olsun :(

17 Mart 2016 Perşembe

Etleri aldırdık...

Sabah saatlerinde vardık Memorial'a... Doktorlarımız tam söz verdikleri saatte geldiler... Saat 8 olmadan indirdiler ameliyathaneye.

Ameliyathaneye gitmeden önce portakallı bir şurup içirdiler, cesaret versin diye... İlaç bir güzel kafa yaptı ki :)) anestezi hekimi bu ilacı içip peri olacaksın dedi, kendini ciddi ciddi peri sandı Zeyno :))



Güle oynaya indi Zeynoş aşağı... Bir indik diğer çocuklar ağlıyor...

Dualarla uğurladık zeynoş'u... En son o çıktı :( benim yüreğim sıkışıp durdu. Meğer sadece 15 dakika sürmüş, Zeynoşu en son aldıkları için çok beklemişiz :(

Odaya uyuyarak geldi...


Uyanınca ağlamalar başladı tabi, ama sandığımızdan çok daha kolay oldu... Gün boyu sadece soğuk sıvı ve yumuşak beslenmesi gerekiyordu. 1,5 bardak ayran, 1 muhallebi, 2 dondurma ile bitirdi günü...



Kardeşimi özledim ağlamaları başlayınca, çıkmak için izin aldık doktorumuzdan... Bu akşam ağrısı olmazmış, önünüzdeki 2 günü biraz ağrılı olabilirmiş, 6 saatte 1 defa calpol verecekmişiz...

Bakalım gitti etler, bundan sonra iştahı çok açılacakmış, Zeyno çok hızlı büyüyecekmiş, uykuları düzelecekmiş. Yaz kış soğuk buzlu yiyip içebilecekmiş, çünkü artık bademcikleri şişemeyecekmiş... Bakalım göreceğiz...

Zeyno bugün hastanede yaptığımız ölçümlere göre 105cm ve 15.4 kg.



16 Mart 2016 Çarşamba

hard diskim mi yandı, yok artık

Bugün mahvoldum... dün akşam çalıştım çalıştım çalıştım... gece saat 11'i geçiyordu bilgisayarı kapattım... sabah ofise geldim, açtım açılmıyor, kapatıp açtım yine açılmıyor... bilgisayar bile dayanamadı artık, çatladı :(


IT başıma kötünün de kötüsünün gelmiş olduğunu söyledi,,, nasıl olduğunu hala anlayamadım, ama hard diskim yanmış....


yeni nesil bu bilgisayarların hard diskleri çok kuvvetliymiş, 1000'de 1 yanarmış, o da 1000 kişilik şirkette geldi beni buldu :(


ama daha da fenası, bu hard diskler çok zor bozulduğu için tamiri de yapılamıyormuş, yani sevgili IT ekibimiz herşeyi deneyeceklerini söylediler, ama kurtulma şansı %5'in altındaymış :(


elbette bir back up almıştım, ama 3 ay önce mi 5 ay önce mi hatırlamıyorum.... zaten ne zamandır aklımdaydı,,, kesinlikle ama kesinlikle iş bilgisayarı dışında kişisel bir bilgisayar edinmeye karar verdim... Müşteri dosyalarım database'den bir şekilde bulunabilecek olsa bile, kişisel herşeyim gitti :(





14 Mart 2016 Pazartesi

Can'ın ilk kelimesi "su"

Can şuanda tam 19 aylık... bugün ilk kelimesini o minicik ağzından duydum... inanamadım... inanamadım....


mutfağa geldi, tezgahın üzerindeki biberonu gösteri ve çok ama çok anlamlı bir şekilde "su,su,su,su,su" dedi :)





Zaten İlker'in deyişiyle, tosunun ilk kelimesinin baba olması beklenemezdi, mutfaktan birşey olacağı belliydi... kendisi de kendine "su" kelimesini seçti :)


Geniz eti alınacakmış, hergün dondurma yiyecekmiş...

Hani bir söz var, koyun can derdinde, kasap et derdinde diye...

Aslında bizim hikayede koyun da kasap'da kendisi ama henüz idrak edemedi Zeyno :(

Perşembe günü Zeyno'nun geniz etini ve bademciklerini aldıracağız, baya baya ameliyat olacak Zeyno, ama kendisi pek mutlu... Doktor etini alacakmış, sonra 1 hafta dondurma yiyecekmiş... Etini aldırmaya bu kadar hevesli bir çocuk daha olamaz herhalde :(


Çarşamba günü İlker, Zeynoyu kulak burun boğaz doktoruna götürdü, Duru'nun doktoru dünya tatlısı insan Pınar Korlu, Zeynoyu uzun uzun muayene edip, geniz etinin uzamış olduğunu dolayısıyla büyümesini engellediği için alınması gerektiğini söylemiş. Malum büyüme hormanı gece salgılanıyor, horlayarak uyuyan çocukların uykusu bölünüyor, dolayısıyla büyüme hormonu salgılanması tam olamıyormuş. Geniz eti alınan çocukların iştahlarının açıldığı söyleniyor, ama o konuda kanıtlanmış bilimsel gerçekler pek yokmuş.

Zeyno'nun uzun zamandır uykuları kesiliyordu, ağzı açık uyuduğu için kuruyordu, öksürerek uyanıyordu. Horlamalarından türkü yapıyorduk geceleri. Dolayısıyla geniz eti olduğunu doktordan duymak bizim için şaşırtıcı olmadı ama asıl bomba bademciklerinin iri olduğunu öğrenmek oldu :(

Küçükkken ben de öyleydim. Sürekli hastalanır dururdum, sonra biraz büyüdüm ve kesildi hastalanmalarım. Aslında hikaye tam olarak buymuş. Çocukların bir kısmında bademcikler olması gerekenden iri olurmuş, bu çocuklar kışın sürekli boğaz enfeksiyonundan rahatsızlanırmış, sonra 9-10 yaşında çocuk büyür, bademcikler olması gereken boya gelmiş olurmuş. Çocukların hastalık hikayesi de azalarak bitermiş. 

Eee o zaman niye aldıralım bu bademcikleri?

Yılda 3 kereden fazla antibiyotik kullanan, 5 kereden fazla ateşlenen çocuklar için bu operasyonun sorgulanması gerekiyormuş, nitekim her antibiyotik kullanımında o süre boyunca ve sonrasında çocuğun büyümesi duruyormuş, antibiyotikler vücutta sadece mikropları öldürmüyormuş demek ki.

Ayrıca biz de birde ateş yüksekliğinden havale geçirme durumu oluyor. Malum Zeyno 9. Havalesini geçirdi önceki hafta :(

Tüm bunları üst üste koyunca, bademciklerin alınmasını uygun gördü doktorlar. Tabi biz bir doktorla kalmadık, istedik ki bir doktor daha görsün Zeyno’yu ve Burak Erdamar’da gördü, aynı yorumları yaptı. Geniz eti uzamış o etin alınması şart, dolayısıyla çocuk zaten narkoz alacak, çocuğu yatırmışken, sürekli bir boğaz enfeksiyonundan hastalanma ve havale öyküsü olan çocuğun, bu kadar iri bademciklerini de alalım dedi.

Bunun üzerine kendi çocuk doktorumuz ve güvendiğimiz bir çocuk doktorunun da düşüncelerini aldık. Ki açıkçası Zekai dedemizin, çocuklar aldırın geniz etini ama bademciklere dokunmayın demesini beklerdim, ama Zekai hocamız bile Zeyno çok hastalanıyor, hastalanınca ateşleniyor, ateşlenince havale geçiriyor, aldıralım havale riskini minimize edelim dedi.

Perşembe gününe randevu aldık…


Dualarınızı eksik etmeyin… Perşembe günü ameliyat oluyoruzzzzz…



8 Mart 2016 Salı

Bira, tuzlu fıstık ve Can...

Bu akşam babamız, kuzular yatmadan önce geldi... Tabi ki evde bir baba şımarması başladı...

Barış mançolar çalındı, hatta iphone'dan televizyona aktarıldı, televizyondan dinlendi (bunu Zeynep yapıyor ve yeminle nasıl yapılıyor ben bilmiyorum)

Ama en bombası Can'dı. İlker, bir bira açıp yanına tuzlu fıstık koyunca, Can koşarak Zeyno'nun odasına gidip çocuk sandalyelerinden birini kaptığı gibi getirip, babasının dizinin dibine çöktü... Boş bira kutusu, ve bol bol fıstıkla Zeynep'in deyişiyle 'ohhh mis, keyiflendi' :))




Fön çekmek mi yani :))

Banyodan sonra kızım saçını kurutalım mı dedim.

Yok dedi

İstersen kuruturken tararız, düz yaparız dedim.

Fön çekmek mi yani dedi :))

Allahım ben de hiçbirşey bilmiyorum :))


Değmez gözyaşlarını akıtmaya :))

Şuanda banyoda oynuyorlar.


Sıcak suda  karnı yumuşayan Can suya kakasını bıraktı. Ben tabi panikle tüm oyuncakları alıp suyu boşalttım. Bu sırada Zeyno Can'a sarılıp şunu dedi.

Ağlama kardeşim ağlama, değmez gözyaşlarını akıtmaya :)))


4 Mart 2016 Cuma

Kesme ustası Zeyno...

Zeyno bugün okul çantasını kontrol ederken, birden okulda kesmeyi unuttuğu birşeyleri fark etti... Aldı eline makası, resimdeki adamları kesti...

Valla güzel resim yapamıyor, iyi resimde boyayamıyor, ama kesinlikle çok güzel kesiyor bence... Aferim kuzuya...



Amca delisi Can...


Can tam bir sevgi arsızı... Bütün günü evde yanlız geçirince, eeee ister istemez akşam eve yorgun argın gelen annenin gücü de ancak Zeyno'ya ve onun bitmeyen aktivite koşturmacasıyla geçince, Can ya bizim yanımıza yancı olabiliyor ya da oyunlarımızı bozarak zeyno tarafında odadan kovuluyor. Bunun üzerine anne azıcık can'la azıcık zeynoyla oynuyor...

Ama eve biri gelince, heleki o biri sadece Can'la ilgilenince, Can'ı başının üstünde gezdirince ondan mutlusu olmuyor :)))




Pis kızım



Bayanlar baylar, evet evet yanlış görmüyorsunuz Zeyno'nun kolları pis, hem de bir gündür felan değil 1 haftadır pis, yıkanıyor, ama kolunu yıkatmıyor., acıyormuşmuşşş

Geçen hafta havale geçirmişti ya, hastanede canını acıta acıta serum takmışlardı, bir o kadar canını acıtarak da çıkarttılar :( 

sonra üstüne pamuk koydular, biraz bastırın, sonra bant yapıştırın dediler, ama zeyno pamuğu çıkarttırmadı, pamuk hafif ıslak koluna iyice yapıştı. Çoğunu çıkardık pamuğun ama bir kısmı kaldı kolunda, şimdi dokunduğumuz anda bağırıyor, banyoda da kolunu havada tutuyor, orası ıslanmasın diye :(

Ben bu gece Zeyno hanım derin uykudayken bir operasyon yapacağım o pamukçuklara :))

1 Mart 2016 Salı

Perkerin süper evi...


Küçük Perker, Amerikadan döndükten sonra kendini ayrı eve attı...  Bizi de geçen haftasonu misafir etti... Zeyno, Perker'in evinde parti olduğu için çok heyecanlandı.... Can pek birşey anlamadı ama biz süper boğaz manzaralı ama hiçbir korunağı olmayan terasta Can'a birşey olmasın diye kovalamaktan helak olduk...

Perkercim evin hayırlı olsun... Ama bir dahaki sefer çocuksuz gelicez :)

Bizim evin tembelleri...


Can'a hadi annecim yat deyince hemen kafayı yere koyuyor... Uykucu baba kız da Can'a eşlik ediyor... Tabi Can kafayı koyduğundan 3 saniye bile geçmeden geri kalkıyor, ama diğerleri yatmaya devam ediyor...