Zeyno ve Can

Zeyno ve Can

14 Ekim 2016 Cuma

Gece kuşları

Gece suanda saat 1; Zeynep'i uyku tutmadı, Can'da yaklaşık 2-3 haftadır hasıl olan gecede 4-5 kere uyanma seanslarından birini yaşıyor. 

Bu çocuğa ne oldu anlamıyorum, akşam 8'de koyarız sabah 8'de kaldırırız dediğimiz çocuk, gece 4-5 kere uyanıyor, ve ağlayarak yanıma geliyor, su, süt, otur, şeklinde gecemiz geçiyor. Sonra sabah 6'da Zeynep için çalan alarma kalktığımda, ruh gibi dolanıyorum evin içinde :( 

Ya bir insan gece 4-5 kere uyanıp, nasıl normal ruh sağlığında bir hayat yaşayabilir cidden anlamıyorum :( 

Allah'ım eski uykulu günlerimizi geri ver bize ne olurrrrrr


Küçük adamım, koca yüreklim...

Evimin küçük adamı, kömür gözlüsü... ne kadar bebek desemde hala sana, artık büyüdüğünü görmeye başlamam lazım... Bu sabah seni okula bırakınca, eğildim küçük kapı pervazından izledim ne yapıyorsun diye... küçük ellerinle ayakkabılarını kendin çıkardın önce, ve  kimse yardım etmeden okul ayakkabılarını giymek için epey çaba sarf ettin, giyemeyince yardım ettiler, ama ısrarla ve inatla sen kapattın cırtcırtlarını... kapanmadılar ama olsun :) ve çıkardığın ayakkabılarını yerine götürüp kaldırdın. Benim sana taşıtmaya kıyamadığım çantanı yüklediler sırtına, doğru sınıfın yoluna tutturdular sana... bekledin gitmedin...Ahh bak gidemiyor çocukcağız, nasıl yürüsün o yolu tek başına dedi anne yüreğim, meğer ellerinin dezenfekte edilmesini bekliyormuşsun önce :) ellere dezenfektan sıkıldı ve doğruca uzun koridoru tek başına yürüyüp sınıfına gittin... canım oğlum gurur duydum seninle... küçük adamım koca yüreklim... keşke saklayabilsem şu küçük hallerinizi... #capcanlıgunler #farfarist #hongkong #greenfieldinternationalschool

9 Ekim 2016 Pazar

HK'da hastane ile tanışmamız

İki gündür Can ateşleniyordu. Ama başka hiçbirşeyi yok, sabah akşam ateş düşürücü veriyorduk, yoluna giriyordu. Bu sabah 7'de kulağını tutarak uyandı. Önce aldım biraz dışarı çıkardım, ana oğul gittik gezdik, ama o kadar keyifsizdi ki kulağını tutup durdu. Eve döndüm ve İlker ve Zeynep'i de alıp Happy Valley'deki sanatoryum hastanesine geldik. Bugün pazartesi ama resmi tatilleri olduğu için pediatri doktoru yokmuş, normal bir doktor için kayıt yaptırdık, 09:58'de kaydımız açılmış, şuanda saat 11:20, yaklaşık 1 saat doktorun bizi kabul etmesini bekledik, 5 dakika muayene etti, tabi ki antibiyotik başlamaya karar verdi. Buarada Zeynep'de azıcık öksürmeye başladı içeri girince, rica etsek ona da bakar mısınız dedik, hayır dedi :) kayıt olmamız gerekiyormuş. 5 dakikalık doktor muayenemiz 400hkd tuttu. İlaçlarımız için de 277hkd veriyoruz. Özel bir hastane ama sigorta anlaşması yokmuş, yani ödeyip sonra sigorta şirketimize charge edeceğiz.

Doktorumuz Mr. Winston, Can'a 1 hafta boyunca kullanacağı bir antibiyotik( günde 3 kere), ateş düşürücü( ateş düşükse parasetomol yani calpol benzeri, ateşi yüksekse ibuprofen yani İbufen benzeri) öksürüğü için öksürük şurubu ve burun akıntısı için yine ağızdan alınan bir ilaç verdi. (ben bronşioliti olduğu için verme konusunda çok emin değilim, bunu Türkiyedeki doktoromuz Ahmet Akçay ile teyit etmem gerekiyor, çünkü Ahmet bey daha önce bana öksürük şuruplarının bronşioliti tetiklediğini söylemişti)

Parasatemol ateş düşürücü dışında hepsi el yapımı. Gerçekten buna şaşırdım. Parasetomol yani Calpolü de biz 5ml veriyorduk ama bunun üzerinde 2.5 ml yazınca şaşırdım ama Calpoldeki parasetomolun 2 katıymış.



Evet bugün de tarihe geçsin, HK'da ilk hastane tanışmamız bugüne kısmetmiş

4 Ekim 2016 Salı

Suuuuuu

Sabah uyanınca omzuma kafanı koyup günün geri kalanı için enerji ile dolmamı sağlaman, gece kaçıp kaçıp yatağından yanıma sığınman yetmezmiş gibi, şimdi bir de gözlerini açmadan 'suuu' diye bağırmaların başladı... gelip alıyorum seni yatağından, o mis gibi ter kokunla, omzuma yaslanıyorsun ve mutfağa gidiyoruz, kana kana içiyorsun suyunu ve geri dönüp yatağına koyduğumda seni hiç uyanmamış gibi devam ediyorsun uykuna...

Ya hiç büyümesen olmaz mı :(


3 Ekim 2016 Pazartesi

Çince yazıyoruz.... hadi hayırlısı...


Benim acilen Mandarin öğrenmeye başlamam lazım, Zeynep bugün Çince ödevi ile geldi, 'sun' (yani güneş) yazacağım dedi, ilk satırdaki birbirine benzemez 4 şekilin toplamı 'sun' zannettim ben. 

Meğer onların hepsi birbirinin aynısıymış ve 'sun' yani güneş yani Çince okunuşu ile 'ri' aslında tek bir karakterden oluşuyormuş. ( yani o 4 birbirine benzemez aslında birbirinin aynısıymış)

Zeynep'in ödevini HK'lu bir arkadaşıma gönderip, doğru mu diye sordum, doğru dedi, sonra da bana tam doğrusunun nasıl olduğunu gösterdi, sanırım Çince harflerle değil kelimelerle öğreniliyor. Yok yok benim gerçekten ders almaya başlamam lazım. 




1 Ekim 2016 Cumartesi

Disneyland günlüğü

Bir gün biri deseydi ki, sen yurtdışında yaşayacaksın, evinden metroya bineceksin 4 durak sonra Disneyland'da ineceksin, yok artık derdim herhalde, amma da hayalperestmiş :))

HK'a gelmeden önce bilmezdim burada bir Disneyland olduğunu, Mayıs ayında iş teklifini kabul etmeden önce gezmek için geldiğimizde dünyanın 3. Disneyland'ının buraya açılmış olduğunu öğrendik...

Zeynep için HK'a gelme motivasyonu oldu resmen Disneyland, İngilizce öğrenirken bile Disneyland için öğreniyorum diyordu. Disney Junior'da sürekli ingilizce izleyince Mickey'in club evini, İngilizce bilmeyen çocukların Mickey ile konuşamadığına inandırmış kendini...

Şimdi Disneyland'a yıllık sınırsız biletimiz var, çünkü tek giriş 500küsür HKD yıllık bilet 1880HKD, biz herrhalde 3 haftada çıkardık parasını :) ama tabi hatayı buraya pazar günü gelmekle yapıyoruz, çünkü haftasonu Çinliler akın ediyor buraya :) her oyuncağa binmek için en az 30 dakika beklemek gerekiyor. Ama yine de HK'da olmak güzel her hafta buraya koşup gelebilmek güzel :))


Çince yazmaya başladık

Zeynep bugün aldı eline kağıdı birşeyler yaptı, sayıları yazıyorum dedi, ama resmen yan yana çizgiler çiziyor başka birşey yok, ben de acaba ne sayısı çiziyor dedim. Meğer Çinceymiş :)

1'den 5'e kadar yazmayı öğrenmişler ama 5'i daha güzel olmuyormuş, o yüzden 4'e kadar yazdığını göstermeme izin verdi...