13 Mart Cuma günü başlayan Can’ın hastane güncesi, 20 Mart
Cuma günü bitti…
Neler neler yaşadık yine, Allah’ım görüp göreceğimiz bu
olsun, başka bir şey olmasın ne olur…
Influanza A, Can’ı yerle bir etti, normal adamı bile 1 ay
yatıran virüs, Can gibi zaten bronşları hassas bir çocuğa gelip yapıştığı için
çocuk darmaduman oldu…
Hastanede söyledikleri bütün testleri yaptırdık, sadece
bronkoskopi kaldı yaptırmadığımız. Abdurrahman hoca ve Refika hoca onu da
yaptırmamızı istedi, çünkü onlara göre 2 aydır hırıltısı azalmamış bu çocuğun
hırıltısının, daha da detaylı incelenmesi gerekmekte. Ancak ben bugün yaptığım
ziyaretten sonra 1 kez daha emin oldum ve Elif Dağlı ile bu yolculuğa devam
etmeye ve onu dinlemeye karar verdim.
Elif hoca, bugün bize tam 45 dakika ayırdı, uzun uzun
sürecimizi analiz ettik birlikte… Hastanede yapılan testlerde bir şey
çıkmayacağını adım gibi biliyordum, ama %1 bile bir ihtimal olsa, bir şey
çıkabilirdi, bu yüzden size yok yaptırmayın diyemezdim dedi. Yarın sonucunu
alacağımız alerji testlerinden de bir şey çıkmasını beklemiyor o yüzden.
Gel gelelim bronkoskopiyle ilgili düşündüklerine, ki ben
yoğun araştırmalarım sonucu, kesinlikle onun gibi düşünüyorum ve ona %100
katılıyorum….
Bronkoskopi 2 sebepten yapılr;
Doğuştan gelen akciğerle ilgili bir tıkanıklık problemi
Herhangi bir cisim yutmuş olma durumu
Eğer Can’ın doğuştan, akciğerinde bir tıkanıklık yada
daralma olsa, bu daha ilk aylarda kendini gösterir, ama Can’da 5. Ayda RSV
mikrobu ile tanışana kadar böyle bir hırıltı hiç olmadı. Doğuştan bir sorun
olup, kendini 4-5 ay göstermeme gibi bir durum da ihtimal dahilide ama bu
ihtimal çok küçük. Eğer bir sorun olsaydı, mutlak suretle bunu ilk aylarda duyardık
diyor.
Bu çocuğun 2 aydır yoğun/bitmeyen bir hırıltısı var, ama
önce RSV oldu ve ağır geçirdi, sonra bir ara hırıltı yavaşladı, ama sürekli
gribal enfeksiyonlar yüzünden tetiklendi, ve en sonunda da influanza A gibi
koca adamları bile deviren bir mikrop aldı, dolayısıyla hırıltı yine yükseldi.
Bu Can’ın doğuştan akciğer rahatsızlığı olduğunu değil, alerjik bronşiolit
olduğunu gösterir. Alerjik olduğu için de o virüsler başka insanlara değil,
gelip Can’a yapışıyor, yani Can mikrobu çekiyor zaten L
Bir şey yutmuş olabilir mi? Bence hayır, ama yine de Elif
hoca, bunu da değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyor, 45 günlük
bebeklerin bile leblebi, nohut yuttuğu görüldü diyor. Özellikle
bebeklerin yakasına takılan nazar boncuğu çok tehlikeli, takmayın sakın diyor.
Bebek onu yutabiliyormuş.
Can’da akciğer filmi çekildi, film temiz çıktı. Ama film
sadece metal bir şey yuttuysa onu gösterirmiş. (çok şükür öyle bir şey yok),
ama böyle nohut, leblebi gibi bir şey yutmuşsa, o akciğer filminde çıkmazmış
(yine de onun olduğu bölgede hafif bir şişkinlik olması beklenir diyor, ama
Can’da öyle bir şey de yok) Ayrıca bir şey yutmuş olsa, o zaman tüm akciğerde
hırıltı duyulması biraz düşük bir ihtimal diyor, yani yuttuğu şeyin gidip takıldığı
bölgede hırıltı olması, diğer taraflarda hırıltı duyulmamasını bekleriz diyor,
ki Can’da tüm akciğerde yoğun bir hırıltı var :(
Dolayısıyla, bronkoskopiyle ilgili, bir şey yutmuş olma
ihtimalini %1’lerde değerlendiriyor. Doğuştan gelen bir sorun varsa (ki onu da
%10’ların üstünde görmüyor), yine de şuanda zaten pulmicort, atrovent, ve
ventolinle tedavi görüyor diyor. Yani bronkoskopi olsa ve evet doğuştan bir
sorun var dense bile, ilaç tedavisi yine bu olacakmış, yani bunu yaptırmayarak,
herhangi bir şey kaybetmiyoruz gibi gözükmekte.
Dolayısıyla, Elif Hoca, bronkoskopiyi 1 ay bekletmeye karar
verdi. 1 ay boyunca ilaçları kullanmaya devam edeceğiz. 1 ay sonunda kontrole
geldiğimizde, eğer influanza’nın tüm artçıları geçmiş olmasına rağmen eğer
hırıltı hala varsa, o zaman bronkoskopi yapıp, bir bakalım diyecekmiş.
Şuanda ilaçlar;
Sabah-akşam 2 doz 0,5 pulmicort + 1 doz ventolin
Sabah-öğlen arası ve öğlen-akşam arası 1’er kez atrovent
Öğlen 1 ventolin
Yani günde 4 doz pulmicort, 3 doz ventolin, 2 doz atrovent
Haftaya tekrar görüşeceğiz, ilaçları 1’er 1’er
azaltacağız, inşallah eğer 24 nisan’da herşey yolunda olursa, o zaman
koruyucu tedaviye yani aerchamber’e geçeceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder