Zeynep'in ateşini bir kenara koyarsak bir neşe, bir neşe...anne evde diye...
Bugünkü programına baktık, okulda mutfak etkinliği varmış, tutturdu bizde evde yapalım diye... Bir heyecanla yaptık minik portakallı cevizli tarçınlı keklerimizi...
Doktor Kubilay amcamız, basit bir grip dedi... Ama vucüdü, ateşe dayanaksız olunca, 48 saat ateş düşmeyebilir, amanhavaleye dikkat dedi :(
Zaten ben ve Zeynep domuz gribi geçirdiğimiz için ondan yana bir korkum yok ( inşallah cins değiştirip, vurmaz bizi)
6 saatte bir ibufen, eğer aralarda ateş yüksek seyir etmeye devam ederse, 2 saat sonra calpol plus...
Öksürüğü de var, ama kongest alamıyoruz, malum havale yüzünden antihistaminik içeren ilaçlar içemiyor zeynep, çok ilerlerse sekrol'e başlayacağız.
Ama asıl akşamın süprizi Can bey oldu :( akşam 7:30'da yattı, 5 dakikada uyudu. 21:30'da ağlayarak uyandı, şuan saat 23:30, 2 saattir kesintisiz ağlıyor, resmen perişan olduk...
Ateşi de yok ama 1 kaşık calpol verdik rahatlasın diye, 1 saat oldu, bana mısın demedi :(
Ateşli piliç Zeyno, yüksek ateş riski sebebiyle yatakta ortamızda yerini aldı,
Çıtır horoz Can'da, ablasının koynunda yatıyor bu gece...
İlker'i dinlemeliydim, 2*2m yatak almalıydım ben. 160'lık yatak yetmiyor işte bize :((
Benim de alçım bugün çıktı, kolum mosmor ve çok acıyor... Doktor iyileşince geçer dedi :)
az önce Can ağlama krizine girince gözüm döndü aldım onu kucağıma, şuanda belim ağrıdan kopuyor, utanmasam ağlıycam ama İlker artık dayanamaz evden kaçar diye korkuyorum :))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder