Zeyno ve Can

Zeyno ve Can

23 Eylül 2014 Salı

capCANlı günlerimiz başladı... doğum hikayemiz...

09 Ağustos 2014 günü saat 22:10’da 3 kişi girdiğimiz Amerikan hastanesinde, saat 23:17’de 4 kişi olmuştuk artık J



Doğum hikayemiz bu sefer gerçekten roman olur…
07 Ağustos günü 37. Haftam başladı ve doğum iznine ayrıldım… Cuma günü doktora kontrole gittim, Cengiz bey  1 hafta izne gideceğini, 1 hafta sonra beni göreceğini söyledi…


Malum Zeynoş’un doğumgünü 19 Ağustos, önce 17 Ağustos Pazar günü 3. Yaş doğum gününü kutlayalım dedik, ama beklenen doğuma (26 Ağustos) çok az kalıyor diye vazgeçtik ve 10 Ağustos Pazar gününe karar verdik, sitemizin sosyal tesisinde arkadaşlarımıza güzel bir davet verecektik… her ne kadar herkes birşeyler yapıp getirecek olsa da, benim elim boş durmadı, kendi çapımda hazırladım birşeyler, her halde biraz fazla yormuşum kendimi… Cuma gecesi çok zor uyudum, epey ağrım oldu…

09 Ağustos Cumartesi sabahı uyandık, benim epey ağrım vardı, ama sancı değil ağrı… Akşamüstü Göztepe parkında doğum öncesi fotoğraf çekimimiz olacağı için, kalktım zorla manikür ve pediküre gittim, kaşımı aldırdım, saçıma da fön çektirdim… Kuaförde de bir iki sancı geldi, ama herhalde Can bey iyice aşağı yerleşiyor diye düşündüm… annemle konuşurken, ona kasıklarım ağrıyor dedim, kızım doğum başlamış olabilir dedi, yok artık dedim, bir de akıl verdi, “kız da sancılar belden gelir, erkekte kasıktan gelir, eğer kasıkların ağrıyorsa doğum yakındır” dedi,(valla anneme fahri doktora unvanını kesin vermem lazım)

Göztepe parkına gittik, Zeyno’nun izin verdiği ölçüde çekimimizi yaptık… Parkta benim ara ara yine biraz sancım oldu…


Park çekiminden sonra, stüdyoya gittik (çekime biraz da orada devam edecektik), giderken ben Cengiz beyi aradım, benim ara ara sancım oluyor ve yürümem çok zorlaştı dedim, kaç dakika da bir geliyor sancı dedi, öyle düzenli değil dedim…o zaman panik yapma, Can bey yerleşiyor artık iyice, bundan sonra doğuma kadar biraz zorlanacaksın dedi…1 tane minoset iç dedi bana… bir de ne olur ne olmaz eve giderken bir hastaneye uğra, arkadaşlar seni NST’ye bağlasınlar, bir bakalım dedi…
Stüdyoda benim sancılarım sıklaştı, saat 8’i az biraz geçiyordu ki hadi biz gidelim artık dedim… Çamlıca’dan yola çıktık evimize gitmek için… Çamlıca’da daha önceden Ece’ler ile balık yediğimiz bir yer vardı, İlker geçerken balık yiyelim mi dedi, yok dedim çok sancım var eve gidelim… (Allahtan oturmamışız balıkçıya, orada doğuracakmışım yoksa)


Köprü yoluna girdik bir trafik bir trafik… buarada benim sancılar biraz daha sık olmaya başladı… Cengiz bey , kızım sence bunlar doğum sancısı mı diye sorduğunda yok demiştim (1 saat önce) ama birden bire bu normal bir yerleşme ağrısı olamaz, acaba doğum mu başladı diye endişelendim…
Sancılar biraz daha sıklaşınca, İlker’e geç emniyet şeridine, ben doğuruyorum dedim J
İnanamaz gözlerle baktı bana, yok artık dedi… Yoldan babamı aradım, baba ben doğuruyorum dedim, İlker kızdı bana, niye insanları ayaklandırıyorsun, bir hastaneye gidelim baksınlar önce dedi… Babam paldır küldür dükkandan çıkıp, eve gitmek için yola çıkmış hemen…
İstanbul trafiğinde, emniyet şeridinden, Çamlıca’dan Amerikan Hastanesi’ne 45 dakikada geldik (bu İstanbul’da yolda ölür valla insan)
Acilin kapısına geldik, ben kendimi attım arabadan, İlker arkamdan Zeyno’yu indirmeye çalışıyordu… Girdim hastaneye doğuruyorum dedim, herkes inanamaz gözlerle baktı bana, hanım efendi buyurun şöyle yatın NST’ye bağlayalım sizi dedi… ben her ne kadar gerek yok NST’ye desem de bağladılar hemen… o anda nöbetçi doktor geldi, bir kontrol edelim bakalım dedi… veeeeeeee tam olarak 7cm açılmışım… Kadın resmen şoka girdi, hanımefendi bu saate kadar neden gelmediniz siz diye…
O andan sonrası tam bir koşturmaca,,, İlker’in aklına gelmiş hemen Emre ve Beyza’yı aramış, çabuk gelin Cansu doğuruyor diye J
 
Yukarı odaya aldılar, tekrar muayene ettiler, 8.5 cm olmuş… deli bir koşturmaca oldu ondan sonra,,, Doktorum Cengiz bey izinde olduğu için, en yakında oturan Kayhan beye haber vermişler, adam koştu geldi… odaya çıktıktan 10 dakika geçmedi ki, hemen ameliyathaneye dediler, ben resmen şoka girdim, deli gibi titremeye başladım, annem yok yanımda diye ağlayıp duruyordum… Beyza’yı görünce kızkardeşimi görmüş gibi sevindim resmen… Emre hemen Zeyno’yu aldı, İlker ve Beyza benimle ameliyathaneye girdiler…

Epidural olmayacak mı diyorum, kadın bana bakıp gülüyor, çok olmuş siz o bölümü geçeli, artık çok geç diyor… Yahu bir ağrı kesici iğne yapın dediğimde, ağrı kesici iğneyi yapsak, 30 dakikada etki eder, sen 30 dakika sonra bebeği emziriyor olursun zaten dediler J

Sancılar sıklaştı, ben resmen bilincimi yitirdim, ne derlerse onu yapmaya çalışıyorum, ama bacaklarımın titremesine engel olamıyorum, bacaklarım sürekli titriyordu, o kadar korktum ki doğuramayacağım diye… İlker ve Beyza tüm güçleriyle destek verdiler bana… bir an olsun bırakmadılar elimi, beni rahatlatmak için ne geliyorsa ellerinden yaptılar…
Epikriz raporuna göre, 22:17’de hastaneye acil servise giriş yapmışız, 23:17’de Can dünyaya merhaba demiş J tam 1 saat içinde oldu bitti herşey, Nurcan annemler Sarıyer’den, annemler Ankara’dan yola çıkamadan, doğum fotoğrafçımız hastaneye yetişemeden, oldu bitti herşey…
09 Ağustos 2014, Cumartesi günü, 23:17’de, 2.870 gr ağırlığında, 48.5 cm boyunda dünyaya geldi Can’ımız…
Haberi duyan gecenin o saati demedi, koştu geldi yanımıza,,, hemşireler kovana kadar gitmediler J
Annemler Ankara’dan geldiğinde gece saat 3’ü geçiyordu, annem ağladı, ben ağladım…
Aceleci Can beklediğimizden tam 3 hafta önce dünyaya geldi… Beyaz bir elbise, 10 cm boyunda bir Messenger çantayla hastaneye doğuma gittik, ne doğum valizi, ne bir hazırlığımız vardı… İlk doğumun hengâmesi düşünüldüğünde, bu doğuma resmen çekirdek aile gittik… Beyza ve Emre olmasaydı, İlker herhalde Zeyno’ya bakmak için dışarıda dururdu, bende bir başıma doğumu yapar çıkardım J

Öyle yada böyle, Allah Can’ımızı sağlıkla kucağımıza almayı nasip etti… Hastaneden çıkmadan önce sünneti de yaptırdık, öyle çıktık hastaneden… 9 gün sonra hem göbeği düşmüştü, hem de sünneti iyileşmişti tamamen… Bu satırları yazarken Can’ım tam 1,5 aylık (6 haftalık)… bir an önce büyüyeyim diye çırpınıp duruyor… capCANlı günlerimiz tüm hızıyla devam ediyor…


1 yorum:

  1. Cansucuğum gözlerim dolarak okudum doğum hikayeni, o heyecanı kısa bir süre önce yaşamış biri olarak heyecanını mutluluğunu çok iyi anlayabiliyorum.Alllah Zeyno ve Can la mutluluğunuzu daim etsin...

    YanıtlaSil