09 Ağustos 2014 günü saat 22:10’da 3 kişi girdiğimiz
Amerikan hastanesinde, saat 23:17’de 4 kişi olmuştuk artık J
Doğum hikayemiz bu sefer gerçekten roman olur…
07 Ağustos günü 37. Haftam başladı ve doğum iznine ayrıldım…
Cuma günü doktora kontrole gittim, Cengiz bey
1 hafta izne gideceğini, 1 hafta sonra beni göreceğini söyledi…
Malum Zeynoş’un doğumgünü 19 Ağustos, önce 17 Ağustos Pazar günü
3. Yaş doğum gününü kutlayalım dedik, ama beklenen doğuma (26 Ağustos) çok az
kalıyor diye vazgeçtik ve 10 Ağustos Pazar gününe karar verdik, sitemizin
sosyal tesisinde arkadaşlarımıza güzel bir davet verecektik… her ne kadar
herkes birşeyler yapıp getirecek olsa da, benim elim boş durmadı, kendi çapımda
hazırladım birşeyler, her halde biraz fazla yormuşum kendimi… Cuma gecesi çok
zor uyudum, epey ağrım oldu…
09 Ağustos Cumartesi sabahı uyandık, benim epey ağrım vardı,
ama sancı değil ağrı… Akşamüstü Göztepe parkında doğum öncesi fotoğraf
çekimimiz olacağı için, kalktım zorla manikür ve pediküre gittim, kaşımı
aldırdım, saçıma da fön çektirdim… Kuaförde de bir iki sancı geldi, ama
herhalde Can bey iyice aşağı yerleşiyor diye düşündüm… annemle konuşurken, ona
kasıklarım ağrıyor dedim, kızım doğum başlamış olabilir dedi, yok artık dedim,
bir de akıl verdi, “kız da sancılar belden gelir, erkekte kasıktan gelir, eğer
kasıkların ağrıyorsa doğum yakındır” dedi,(valla anneme fahri doktora unvanını
kesin vermem lazım)
Göztepe parkına gittik, Zeyno’nun izin verdiği ölçüde
çekimimizi yaptık… Parkta benim ara ara yine biraz sancım oldu…
Park çekiminden sonra, stüdyoya gittik (çekime biraz da
orada devam edecektik), giderken ben Cengiz beyi aradım, benim ara ara sancım
oluyor ve yürümem çok zorlaştı dedim, kaç dakika da bir geliyor sancı dedi,
öyle düzenli değil dedim…o zaman panik yapma, Can bey yerleşiyor artık iyice,
bundan sonra doğuma kadar biraz zorlanacaksın dedi…1 tane minoset iç dedi bana…
bir de ne olur ne olmaz eve giderken bir hastaneye uğra, arkadaşlar seni NST’ye
bağlasınlar, bir bakalım dedi…
Stüdyoda benim sancılarım sıklaştı, saat 8’i az biraz
geçiyordu ki hadi biz gidelim artık dedim… Çamlıca’dan yola çıktık evimize
gitmek için… Çamlıca’da daha önceden Ece’ler ile balık yediğimiz bir yer vardı,
İlker geçerken balık yiyelim mi dedi, yok dedim çok sancım var eve gidelim… (Allahtan
oturmamışız balıkçıya, orada doğuracakmışım yoksa)
Köprü yoluna girdik bir trafik bir trafik… buarada benim
sancılar biraz daha sık olmaya başladı… Cengiz bey , kızım sence bunlar doğum
sancısı mı diye sorduğunda yok demiştim (1 saat önce) ama birden bire bu normal
bir yerleşme ağrısı olamaz, acaba doğum mu başladı diye endişelendim…
Sancılar biraz daha sıklaşınca, İlker’e geç emniyet
şeridine, ben doğuruyorum dedim J
İnanamaz gözlerle baktı bana, yok artık dedi… Yoldan babamı
aradım, baba ben doğuruyorum dedim, İlker kızdı bana, niye insanları ayaklandırıyorsun,
bir hastaneye gidelim baksınlar önce dedi… Babam paldır küldür dükkandan çıkıp,
eve gitmek için yola çıkmış hemen…
İstanbul trafiğinde, emniyet şeridinden, Çamlıca’dan
Amerikan Hastanesi’ne 45 dakikada geldik (bu İstanbul’da yolda ölür valla
insan)
Acilin kapısına geldik, ben kendimi attım arabadan, İlker
arkamdan Zeyno’yu indirmeye çalışıyordu… Girdim hastaneye doğuruyorum dedim,
herkes inanamaz gözlerle baktı bana, hanım efendi buyurun şöyle yatın NST’ye
bağlayalım sizi dedi… ben her ne kadar gerek yok NST’ye desem de bağladılar
hemen… o anda nöbetçi doktor geldi, bir kontrol edelim bakalım dedi… veeeeeeee
tam olarak 7cm açılmışım… Kadın resmen şoka girdi, hanımefendi bu saate kadar
neden gelmediniz siz diye…
O andan sonrası tam bir koşturmaca,,, İlker’in aklına gelmiş
hemen Emre ve Beyza’yı aramış, çabuk gelin Cansu doğuruyor diye J
Yukarı odaya aldılar, tekrar muayene ettiler, 8.5 cm olmuş…
deli bir koşturmaca oldu ondan sonra,,, Doktorum Cengiz bey izinde olduğu için,
en yakında oturan Kayhan beye haber vermişler, adam koştu geldi… odaya
çıktıktan 10 dakika geçmedi ki, hemen ameliyathaneye dediler, ben resmen şoka
girdim, deli gibi titremeye başladım, annem yok yanımda diye ağlayıp duruyordum…
Beyza’yı görünce kızkardeşimi görmüş gibi sevindim resmen… Emre hemen Zeyno’yu
aldı, İlker ve Beyza benimle ameliyathaneye girdiler…
Epidural olmayacak mı diyorum, kadın bana bakıp gülüyor, çok
olmuş siz o bölümü geçeli, artık çok geç diyor… Yahu bir ağrı kesici iğne yapın
dediğimde, ağrı kesici iğneyi yapsak, 30 dakikada etki eder, sen 30 dakika
sonra bebeği emziriyor olursun zaten dediler J
Sancılar sıklaştı, ben resmen bilincimi yitirdim, ne
derlerse onu yapmaya çalışıyorum, ama bacaklarımın titremesine engel
olamıyorum, bacaklarım sürekli titriyordu, o kadar korktum ki doğuramayacağım
diye… İlker ve Beyza tüm güçleriyle destek verdiler bana… bir an olsun
bırakmadılar elimi, beni rahatlatmak için ne geliyorsa ellerinden yaptılar…
Epikriz raporuna göre, 22:17’de hastaneye acil servise giriş
yapmışız, 23:17’de Can dünyaya merhaba demiş J
tam 1 saat içinde oldu bitti herşey, Nurcan annemler Sarıyer’den, annemler
Ankara’dan yola çıkamadan, doğum fotoğrafçımız hastaneye yetişemeden, oldu
bitti herşey…
09 Ağustos 2014, Cumartesi günü, 23:17’de, 2.870 gr
ağırlığında, 48.5 cm boyunda dünyaya geldi Can’ımız…
Haberi duyan gecenin o saati demedi, koştu geldi yanımıza,,,
hemşireler kovana kadar gitmediler J
Annemler Ankara’dan geldiğinde gece saat 3’ü geçiyordu,
annem ağladı, ben ağladım…
Aceleci Can beklediğimizden tam 3 hafta önce dünyaya geldi…
Beyaz bir elbise, 10 cm boyunda bir Messenger çantayla hastaneye doğuma gittik,
ne doğum valizi, ne bir hazırlığımız vardı… İlk doğumun hengâmesi
düşünüldüğünde, bu doğuma resmen çekirdek aile gittik… Beyza ve Emre olmasaydı,
İlker herhalde Zeyno’ya bakmak için dışarıda dururdu, bende bir başıma doğumu
yapar çıkardım J
Öyle yada böyle, Allah Can’ımızı sağlıkla kucağımıza almayı
nasip etti… Hastaneden çıkmadan önce sünneti de yaptırdık, öyle çıktık
hastaneden… 9 gün sonra hem göbeği düşmüştü, hem de sünneti iyileşmişti tamamen…
Bu satırları yazarken Can’ım tam 1,5 aylık (6 haftalık)… bir an önce büyüyeyim
diye çırpınıp duruyor… capCANlı günlerimiz tüm hızıyla devam ediyor…
Cansucuğum gözlerim dolarak okudum doğum hikayeni, o heyecanı kısa bir süre önce yaşamış biri olarak heyecanını mutluluğunu çok iyi anlayabiliyorum.Alllah Zeyno ve Can la mutluluğunuzu daim etsin...
YanıtlaSil