Cuma akşam kreşten eve geldiğinde biraz burnu akıyordu masum masum, sonra gece hapşuruk takip etti onu, cumartesi sabah bir kalktı eni konu nezle olmuş Zeyno'cuk...
Tabi bir an olsun annesinin kucağından inmeyince, hele bir de hastayım diye naz niyaz tavan yapınca cumartesi akşam üstü ben başladım burnumu çekmeye, sonra tüm pazar hatta üstüne pazartesi yatttık analı kızlı, bir onun burnuna fısfıs, bir kendi burnuma, solo 200'lük paketi bitirdik desem yeridir... Bir de lanet olasıca kuru kuru öksürük...
Yahu içtiğim onca imuneks ne işe yarıyor anlamıyorum ki, yalan kardeşim yalan, öyle bağışıklık güçlendirici vitamin felan yalan, al işte ufacık bir virüs yerle bir etti bizi yine:(
Bir de doktorumuz tavsiyesi ile umca almıştık, güney afrika kökenli bağışıklık sistemi artıcıymış, hafif hasta olur gibi olduğunda hemen damlatı verecekmişssin suya, cuma hemen başladım, Zeyno grip olunca, banamısın demedi...
Gözlerim yanıyor resmen, Zeyno'nun uyuduğu bu saatleri boşa harcamak lazım, hemen yatıyorum ben de, dün gece sabah 5'e kadar ne kendi uyudu, ne beni uyuttu, bizim yatakta başlayan, sonra salona gidip kusmayla devam eden, ve en sonunda halının üstünde sere serpe son bulan gecemiz çok ama çok fenaydı...
Kış kış hastalık kış kış, yallah mikrop yallah...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder