Sevgili oğlum Efe, hamileliğim 8. ayında, apar topar gelmeye karar verdiğin gün, az daha panikten ben de doğuruyordum... Boğaz köprüsünün üzerinde aldık doğduğun haberini, yetişemedik bile aceleciliğin yüzünden doğumuna...
"Herkes beni seviyor, ben de Zeynep'i", t-shirtünle Zeyno'nun doğduğu gün keşfettin gönlünü... 1 numaralı damat listesine yazdırdın adını...
İyi ki doğdun "aggummm Efe", iyi ki dudu ve altan'ın oğlu, bizim de paşamız oldun :)
Bora ve Zeyno ne mi yapıyor?
1) dans ediyorlar
2) Bora, Zeyno'yu boğuyor
3) Bora, Zeyno'yu öpmeye çalışıyor
Cevap: hepsi olabilir ya da hiçbiri :)
Güner teyze ve Dudu döktürmüştü yine, ben de klasikleşen çikolatalı toplarım ve ıspanaklı pizza ile eşlik ettim güne :)
Efe'yi tanımlayan en doğru şey, "Aptamil", o yüzden pastası da "aptamil" şeklindeydi, çok ama çok lezzetliydi...
Uzun arayışlardan sonra Efe'ye çok bağırmayan bir uzaktan kumandalı araba buldum, ama yine de ilk deneme başarısız oldu :( , kutusundan çıkan arabayı Efe, içeri içeri çığlıkları ile geri kutusuna sokturdu :(
Efe'den sonra pasta üfleme sırası, Bora ve Zeyno'ya geldi tabi :) mumlar tekrar yakıldı, pasta tükürükler içinde bırakılana kadar üflendi :)
İçerisi dar geldi kuzulara, kendilerini bahçeye attılar yine...
Günün sürprizi Cem dayı oldu...
Güzel anne-kız, Allah sizi ayırmasın :)
içeride bir poz çektirmeyi akıl edemediğimizi fark edince arabaya giderken çektirelim dedik, o koca bahçede arkamızda bu koca binaların görülebileceği tek yer burasıydı galiba :)
eve gelip, gelen tüm hediyeleri dağıtmaca, ve Efe'nin oyuncakları ile oynamaca günün en güzel anlarıydı yine :)
güzel oğlum Efe, yüzünden gülücüklerin eksik olmadığı, uzun ve sağlıklı bir ömrün olur umarım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder